
Kadın Oyunları Festivali kapsamında özel bir gösterim için Ayvalık’a gelen Nazan Kesal edremitli.com için özel bir röportaj verdi

Tarkan Kaynar – Nazan Hoşgeldin. Bugün Ayvalık’ta Dünya Tiyatrolar günü öncesinde özel bir oyun sergileyeceksin. Oyun hakkında bilgi verir misin biraz?
Nazan Kesal – Öncelikle dünyanın çok zor şartlardan geçtiği bu dönemde sanata, tiyatroya tutunmak hepimiz için daha önemli hale geldi. Oynamaya, seyretmeye, üretmeye daha çok sarıldık. Bu oyunda Füruğ Ferruhzad’ın yaşam hikayesini oynuyorum. 1935’de doğup 1968’fe bir trafik kazasıyla yaşamını kaybetmiş, İran’ın hatta dünyanın önemli bir kadın şairi. Onu önemli yapan pek çok unsur var. Aynı coğrafyada olmamız üzerinden bir taraftan kadın olmanın, insan olmanın mücadelesini verirken bir taraftan erkeğe şiir yazan ilk kadın olmak gibi bir özelliği var. İran sinemasının da öncülerindendir. “Ev karadır” belgeseliyle ardından gelen birçok yönetmene öncü olmuş olan Ferruhzad’ın, dublaj, oyunculuk, senaristlik, görüntü yönetmenliği, öykü yazarlığı gibi yetenekleri de bulunmaktadır. Bizim gibi toplumlarda kadın olmak çok zor. Füruğ bugünün aklıyla daha modern zamanlar diyebileceğimiz dönemde, büyük bir karanlığın içinde kadın olmakla ilgili çok ciddi mücadeleler vermiş, bu uğurda çok ağır bedeller ödemiş, iki yaşında çocuğundan bile ayrı bırakılmış, fakat o asla yılmamış, düştüğü yerden yeniden kalkmış, direngen, isyankar bir kadın şair. İranlılara göre şiirin tanrıçası. Tutkuyla şiire, özgürlüğe, aşka ve yaşam aşkına bağlı bu kadın profilinden hareketle “Yaralarım Aşktandır” adıyla oynuyorum. 18 Mart 2019’da ilk prömiyerini yaptım. Bir sezon oynadım. Ardından iki yıl malum pandemiden dolayı sahneleyemedik. Şimdi tekrar ikinci sezon olarak bitirmek üzereyim. Nefesim yettiğince oynamaya devam edeceğim. Kişiliğimi oluştururken bana cesaret vermiş, güç vermiş, benim karakterimin tamamlanmasına yardımcı olmuş çok önemli bir aktör Füruğ Ferruhzad benim hayatımda. O yüzden bana iyi gelen bu kadının benim oyunumla beraber bütün kadınlara iyi geleceği inancıyla “Yaralarım Aşktandır” diyorum.

T- Ayvalık’ta bu oyunu sahneleme fikri nasıl oldu?
N – Bir ayağı da Ayvalık olan “Kadın Oyunları Festivali” kapsamında geldim Ayvalık’a. Geçen sene bağımsız film festivali “Başka Sinema” için Ercan’la beraber “Nasipse Adayız” filmiyle gelmiştik. Kültür Bakanlığı ve Ayvalık Belediyesi ortaklığı bünyesinde düzenlenen “Kadın Oyunları Festivali” davetine iştirak etmiş oldum.
T – Oyunu ilerleyen günlerde Kuzey Ege’nin başka yerlerinde sahneleme var mı?
N – Gücüm yettiğince bu oyunu İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerin dışında sanatın daha az yerlerde oynamak istiyorum. Mutlaka Edremit’te ve diğer ilçelerde de oynamak isterim iyi bir organizasyon olursa. Hatta uçaktan inince Edremit’te yaşadığı düşüncesiyle Ahmet Mekin’i aradım. Meğer Erdek’de imiş. Yakın herhalde değil mi?
T – Artık yoğun konutlaşma ile ilçeler o kadar yakınlaştı ki uzak diyemiyorum. Şunu da sormak istiyorum. Bizim can damarımız Kazdağları biliyorsun. Kazdağları ile ilgili söylemek istediğin bir şeyler var mı?
N – İnsan doğanın bir parçası olduğunu unutarak yaşayan bir varlık. Sanki bu dünya insan varken varmış gibi. Oysa bir ağaçtan, arıdan aklımız dışında hiçbir farkımız yok. Aklımızı da çok kötüye kullanıyoruz. O yüzden Kazdağları başta olmak üzere birçok bölgede ticarileşmeye açılan, maden ocağı yapılmak istenen, zeytinlerin yok edildiği, talan edildiği, betonlaşmaya açılan bir yıkım var. Bir tane dünyamız var. O kirli ellerini çeksinler lütfen. Nefes almak için o doğaya, zeytinliklere, Kazdağları’na denize, güneşe, doğanın her bir noktasına ihtiyaç var. İnsanın bunu asla unutmaması lazım. Bunun için mücadele anlamında ne yapılsa azdır.
(26 Mart 2022/ Ayvalık)